• Dolar
    32.364
  • Euro
    34.831
  • Ç.Altın
    3.967
  • Altın
    2.401
KIRIKKALE
19°

İyi Partili kadınlar Ankara’ya gitti

Kırıkkale İyi Parti kadın kolları başkanı Esra Özonuk ve teşkilat üyeleri Ankara’da Genel Başkan Meral Akşener’in grup toplantısına katıldı.


Akşener, 8 Mart Dünya kadınlar günü nedeniyle yaptığı konuşmasında önemli mesajlar verdi.

Kırıkkale İyi Parti Kadın kolları başkanı Esra Özonuk Ankara’ya gittiler. 8 Mart Dünya kadınlar günü dolasıyla İyi Parti Genel merkezine yapılan etkinlikte Genel Başkan Meral Akşener’i dinleyen Kırıkkale İyi partili kadınlar, ardından Anıtkabir’i ziyaret etti. Türkiye’nin bir çok yerinden gelen kadınlara 8 Mart Dünya Kadınlar günü dolasıyla önemli mesajlar veren İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, konuşmasında “Kocaman bir kuyruklu yalan vardır, Türk kadını mücadele etmedi diye. Haydi oradan! Bunu söyleyenler o kadınların bu ülke için verdiği emeğin fitresini karşılayamazlar. Zekatı fazla gelir… Ayıp be, ayıp! Bu ülkenin kadınının ayağının altını öpmelisiniz kereste adamlar” dedi.

 

İŞTE AKŞENER’İN KONUŞMASINDAN SATIR BAŞLARI...

Dünyanın her yerinde kadınlar haklarını korumak için mücadeleler verirken Türk kadınları kaderlerine razı mı geldi? Elbette gelmedi. Türk kadınının verdiği mücadele belki de dünyanın başka hiçbir yerinde görülmedi. Dünyadaki hemcinsleriyle beraber Osmanlı’nın yıkılış döneminde kadınlar hak mücadelesine başladılar.

Ta 93 Harbi’nden itibaren Balkan Savaşları, 1. Dünya Savaşı ve İstiklal Harbi’nin olduğu dönemlerde İstanbul'un ve Marmara bölgesinin ekonomisini götüren kim biliyor musunuz? Kadınlar. Bunu ben söylemiyorum Amerikalı ve Avrupalı birer kadın gazeteci söylüyor. Bir isim koymuşlar, bahçe ekonomisi. Takas üzerinden açların doyurulduğu, çıplakların giydirildiği bir süreç bu.

İstiklal Savaşı dönemi… Henüz erkekler karar verme aşamasındayken Türkiye'nin her yerinde, Yozgat'ta, Konya'da, İzmir'de, Trakya'da, İstanbul'da, Erzurum'da, Doğu Anadolu'da, İç Anadolu'nun pek çok şehrinde kadınların kurduğu Kuva-yı Milliye cemiyetleri var. İstiklal Savaşı süresince bedeniyle o işin içine katılmanın yanında bu cemiyetler, bu dernekler kanalıyla Avrupa’nın bütün parlamentolarına, Amerika’nın parlamentosuna, o günlerin var olan sivil toplum örgütlerine yönelik yazılan beyannameler var. Tebliğler var, dilekçeler var. Bunları yapan kadınlar var.

 

İLK ÖNCE KADINLAR YER ALDI

Hem kurtuluş mücadelesi, istiklal mücadelesi içinde herkesten önce yer alan, Atatürk'ün arkasında, yanında, yöresinde saf tutan ama buna karşılık aynı zamanda da onun diplomatik mücadelesini veren kadınlardan bahsediyorum. Evet, Kadriye Hanım’dan bahsediyorum. Fatma Nesibe Hanım’dan bahsediyorum. Halide Edip’in Sultanahmet Meydanı’nda işgale direnen duruşu ve yaşanmışlık kokan eserlerinden bahsediyorum. Nezihe Muhiddin Hanım’ın onurlu mücadelesinden, Nuriye Ulviye’nin Kadınlar Dünyası'na sığdırdığı fikirlerinden bahsediyorum.

Kadınlar Türkiye'de bu coğrafyada hep bir şeyler konusunda tercih etmek zorunda kalmışlardır ve ağlamak bile kendilerine haramdır. Ben Rumeli göçmeni bir ailenin çocuğuyum. Aradaki göçleri hiç saymıyorum, Rumeli'nden kendi içinde iki, bir de Türkiye’ye mübadele olarak üç göç yaşandı. Erkeklerin savaşta olduğu, şehit olduğu, gazi olduğu... Kadının göçü evirip çevirdiği aileyi topladığı ve çoğu zaman yalınayak o göçün içinde yürüyerek katıldığı bir süreçten bahsediyorum.

Hayal etmenizi isterim... Bir kalabalık. Çamur, dize kadar çamur. Zaten lastik ayakkabı giyseniz kalır, mecbursunuz çıplak ayakla yürümeye. Sırtınızda bir çocuk, kucağınızda bir çocuk, elinizde bir çocuk, yürüyorsunuz. Kucağınızdaki çocuk ağırlaşıyor, sırtınızdaki belinizi büküyor ve elinizdeki tökezlemeye başlıyor. Birinden birini feda etmeniz lazım. Sophie'nin seçimiyle ilgili film yapıldı, Oscar aldı. Biz her şeyi unuttuk. Komitacıların ateş açtığı kafileler... Tuna Nehri’nin bebek aktığı söylenir, bilir misiniz?

Ve sonra İstiklal Savaşı... Cep delik, cepken delik... Şerife Bacı, kendi şehit oldu ama, silah taşıyor, Zonguldak'tan yola çıkıyor, sahilden yola çıkıyor, mermisi kucağında, oğlu Hasan sırtında... Hasan mı, mermi mi? Bir ana için ne kadar önemli ve ne kadar korkunç bir tercih... Ve Hasan'ın üstündeki örtüyü merminin üzerine örten bir anne. Mermiyi teslim ettiğinde Hasan'ın donarak öldüğünü gören bir anne. Bu ülkenin kadını her şeyi hak etti. Bileğinin gücüyle hak etti, yüreğinin gücüyle hak etti. Fedakarlığıyla hak etti, tercihlere zorlanmasıyla hak etti ve ailesini, ülkesini, milletini sağ ve ayakta tutmak için gösterdiği gayretle hak etti.

 

İlginizi Çekebilir

Yeni Başkan Önal, Nur caminde cemaatle kucaklaştı

İlginizi Çekebilir

AKŞENER’E TAM DESTEK

İlginizi Çekebilir

MAZOTTA BİR İNDİRİM DAHA

Haber Yorumları

Yorum Yaz

67923

Hakkımızda

bayrakgazetesi.com.tr 'de ülke'ye dair önemli haberleri, Son dakika haberlerini ve ülke ile ilgili gelişmeleri, hava durumu ve namaz vakitlerini bulabilirsiniz.

Uygulamamız

Üyeliklerimiz

İha üyesidir

İletişim

#

#

#

#